Türkiye’nin göz alıcı kıyı şeridinde yer alan Antalya Belek; sadece berrak denizi ve lüks tatil köyleriyle değil, aynı zamanda doğanın sanat eseri olarak adlandırılabilecek zengin bitki örtüsüyle de hayranlık uyandırır.
Belek, doğal yapısı sayesinde hem endemik bitki türlerine ev sahipliği yapar hem Akdeniz'in benzersiz ekosistemini korur. Antalya iklim ve bitki örtüsü çeşitliliği; sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda bölgeye kültürel ve çevresel bir zenginlik katar. Belek ve Antalya’daki bitkiler, büyüleyici yapısıyla Akdeniz’in kalbinde keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir.
Antalya Belek Bitki Örtüsü ve Doğal Mirası
Antalya’nın turizm cenneti Belek, yalnızca altın sarısı kumsalları ve lüks otelleriyle değil aynı zamanda kendine has zengin doğal dokusuyla da dikkat çeker. Akdeniz ikliminin sunduğu ideal koşullar sayesinde “Antalya’nın bitki örtüsü nedir?” için endemik bitkilerden makilere, fıstık çamlarından sahil bitkilerine kadar geniş bir bitki çeşitliliğine ev sahipliği yaptığı söylenebilir. Bitki örtüsü Türkiye için dikkate alındığında her bölgenin kendine has güzellikleri olsa da Antalya’nın bitki örtüsü tamamıyla bir çevresel zenginliği sunar.
Belek'in İncisi: Kum Zambağı'nın Hikâyesi
Belek’in sahil şeridinde doğal olarak yetişen Kum Zambağı, bölgenin en nadide bitkilerinden biridir. Antalya'nın bitki örtüsü içinde ışıldayan saf beyaz rengi, zarif yapısı ve geceye özgü büyüleyici kokusuyla bu bitki; yalnızca estetik bir değer değil, aynı zamanda bir ekolojik mirastır. Üstelik kendine hayran bırakan hikâyesiyle de herkesi büyüler. Yunan mitolojisinin ilgi çeken tanrısı Zeus’un Alkmene’den olma oğlu Herakles, bilinen adıyla Herkül’e dayanan bu bitkinin doğuşu bir efsaneye dayanır.
Bir insandan olan Herkül’ün de kendisi gibi güçlü bir tanrı olmasını isteyen Zeus, Herkül’ü yine bir tanrıça olan Hera’nın emzirmesini ister. Çocuğun bir başkasından olmasına kırılan Zeus’un eşi Hera, Herkül’ü emzirerek onun tanrılaşmasını istemez. Bir gece Herkül’ü Hera’nın koynuna bırakan Zeus düşüncesinde kararlıdır. Nitekim Herkül, aç hâliyle Hera’yı emmeye başlar ve Hera’nın göğsünden dökülen her bir süt damlası, yeryüzünde Kum Zambağı’na dönüşür. Geceleri çok daha güzel kokması ise bu efsaneyi daha anlamlı kılar.